Coğrafya Kader Midir?


 Coğrafya kaderdir diyor Ibni Haldun. Ibni Haldun 14. yy. da yaşamış bir düşünür. O zamanlarda coğrafya dışına çıkmak, toplumdan farklı olabilmek oldukça güçmüş. Peki bugün kolay mı? Yaşadığımız coğrafyanın havası, suyu etkilemiyor mu artık bizi? Zincirleri kırıp açılabiliyor muyuz istediğimiz gibi? Bu soruların bir çok cevabı ve örneği var. Ancak cevabı uzaklarda değil kendi içimizde hatta günlük hayatımızda arayarak başlayalım.

 Eskiler daha iyi bilir tanışılan kişiye ilk nereli olduğu sorulur. Çünkü içilen sudan solunan havaya kadar huylar, görüşler de benzemeye başlar. Aslında bu olağan bir akıştır diyebiliriz. Zira insan nasıl doğduğu evin huyunu alıyorsa yaşadığı toplumun da görüşünü alıyor. 

 Her toplumun, her milletin kendine özgü diğer insanlara göre farkını ortaya koyan özellikleri vardır. Hele Türkiye gibi medeniyet beşiği olan her coğrafi bölgesinde başka havaların başka âdetlerin hüküm sürdüğü bir ülkedeyseniz adım başı kültürde değişimi yaşarsınız işte bundan sorulur "Nerelisin?" diye. Doğuya gidip misafirperverliği, Batı'ya gidip naifliği yaşarız. Kuzey'de doğanın zor koşulları insana yansımıştır karakterleri eğrilmiş ona göre pişmiştir. Bu zenginliği taşıyabiliyor muyuz peki? Zaman zaman tökezleyip memleketten insan tahlili yapıp önyargılı olmayı saymazsak bu işi iyi kotarıyoruz sanki. 

 Bu kültür mozayiği bir kader mi yaşatıyor bize? Ülkenin dört bir yanında öyle farklı kültürle büyüsek de aslında çoğumuz aynı bayrağın altında birleşmeyi yeri gelince aynı şeylere gülüp ağlamayı biliyoruz. Buna rağmen önyargılarımızı da yaşatıyoruz. Yani duygularımız bile bir koca mozaik. Tüm bunlar içinde aslında farkında olmadan bize biçilen rolleri oynuyoruz. Dün yapılan iyi de kötü de bugüne gelip yerleşiyor ve yarına miras kalıyor. Aslında bir bakıma kader mirası yaşıyoruz. Biçilen rollerin şekli değişiyor ancak aslı aynı kalıyor.  Ne kadar küreselleşen bir dünyada yaşasak da birçoğumuz hala aynı yerde çırpınıyoruz. Bir tarafımız dünyayı görürken diğer yanımız hala toplumun öğretilerinin dışına çıkamıyor. Bu dengesizlik mi yoksa yeni bir denge mi bunun cevabı ise kişiden kişiye değişiyor. 

 Doğrusu yüzyıl fark etmiyor ister 3 ister 14 ister 21 olsun önemli olan insan ve insan ne kadar değişmiş görünse de aynı kalabilmeyi başaran bir tür. Zira huyumuz da suyumuz da hala aynı. Kader değişiyor hatta yeri geliyor coğrafya bile değişiyor ancak kökümüz aynı yerde kalıyor. 


 

Yorumlar

  1. Ben de birçok kere "nerelisin"i sordum hayatta, ama bunu neden yaptığımı şu ana dek bilinçli bir şekilde hiç düşünmemişim sanırım... Fikirlerini güzelce dile getiriyorsun ve bunu yaparken dile özen gösteriyorsun; bu da iyi bir okuma keyfi ortaya çıkarıyor. Bir dahaki yazında nelerden bahsedeceksin diye merak ediyorum, bunu yaratabilmiş olman değerli :) Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar değerli bir yorum 😊 bu keyfi verebildiysem ne mutlu teşekkür ederim güzel yorumunuza🥰

      Sil
  2. Merhaba
    Hoş geldiniz öncelikle. Çok güzel üzerinde düşündüğüm bir konu seçmişsiniz. Ne güzel yazmışsınız son paragrafta ne kadar doğru. Katılıyorum "kader mirası yaşıyoruz" aynen öyle.Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim böyle cesaret verici yorumlar daha da mutlu ediyor ve daha çok yazmaya teşvik ediyor. 😊

      Sil
  3. Herşey değişiyor bir tek insan değişmiyor sanırım... Teşekkürler bu güzel yazı için. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Insan hep aynı insan işte şeklimiz değişse de adabımız aynı, teşekkür ederim😇

      Sil
  4. Merhaba, yazıyı okurken çok keyif aldım akıcı bir dille yazmışsınız:) Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  5. Bana kalırsa coğrafya kaderdir. Bazıları kaderini değiştirmek için çabalar bazıları ise bunu düşünmez bile veya bazıları da bu konuda şanssız olabilir. Blog ailesine hoşgeldiniz 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş buldumm😇
      O zaman coğrafya bazen kader bazen keder

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

AŞI, KOMPLO TEORİLERİ VE WHATSAPP

Covid-19 ve Ekonomi(2)